Türkiye-Afrika İlişkilerinde Yumuşak Güç Unsuru: Eğitim

0

Türkiye’nin Afrika’ya Artan İlgisi

Zengin yer altı ve yer üstü kaynakları, genç, dinamik nüfusu ve uluslararası siyasette her geçen gün giderek artan rolü ile Afrika kıtası, günümüzde küresel anlamda etkili bir güç olmak isteyen hiçbir devletin yadsıyamayacağı bir kıta durumundadır. Osmanlı Devleti’nin yıkılışının ardından ortaya çıkan ulusal ve uluslararası siyasi atmosferin etkisiyle kıta ile ilişkilerini minimal seviyeye indiren Türkiye Cumhuriyeti, 21. yüzyıl ile birlikte kıta ile yeniden yakın ilişki tesis etme çabasındadır. Bu doğrultuda ilk adımı 1998 yılında ilan edilen “Afrika Eylem Planı”, 2005 yılının “Afrika Yılı” ilan edilmesinden günümüze kadar uzanan süreçte kıta ülkeleri ile olan ilişkilerinde oldukça büyük bir aşama kat etmiştir. Günümüzde Afrika kıtasında 40 ülkede büyükelçiliği bulunan Türkiye’nin, kıta ülkeleri ile olan ticaret hacmi yaklaşık 20 milyar dolardır. Siyasi ve ekonomik ilişkilerinin yanı sıra, tarihinin her döneminde “gök çadırımız, güneş bayrağımızdır” düsturuyla hareket edip müdahil olduğu coğrafyaya barış ve huzur getiren Türklerin 21. yüzyılda kıta ile olan ilişkilerinde eğitim başta olmak üzere çeşitli yumuşak güç unsurları büyük bir önem arz etmektedir.

Çeşitli Yumuşak Güç Unsurları ve Eğitim Faktörü

Türkiye’nin kıtaya yönelik eğitim başta olmak üzere çeşitli yumuşak güç faaliyetlerinde özellikle Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Yunus Emre Enstitüsü (YEE), TRT, Diyanet İşleri Bakanlığı (DİB) gibi devlet kurumları ile Kızılay, İHH, Gönüllüler, Yeryüzü Doktorları gibi nice sivil toplum örgütleri önemli rol oynamaktadır. 2018 yılı itibariyle TİKA’nın 18 Afrika ülkesinde koordinatörlükleri bulunmaktadır: Çad, Cezayir, Cibuti, Gine, Güney Afrika, Kamerun, Kenya, Komorlar, Libya, Mısır, Mozambik, Namibya, Nijer, Senegal, Somali, Sudan, Tanzanya ve Tunus. Yunus Emre Enstitüsü de Cezayir, Fas, Tunus ve Güney Afrika’da açtığı enstitüleri ile kıtada 4 ayrı ülkede faaliyet göstermektedir. Eğitim alanındaki en önemli faaliyetler ise Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı aracılığıyla sürdürülmekte ve bu kurumun bünyesinde gerçekleştirilen bir program olan “Türkiye Bursları” ile binlerce Afrikalı öğrenci Türkiye’deki üniversitelerde lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi görmektedirler. Peki, var olan bu potansiyelin ikili ilişkilerde yapıcı bir işlev görmesi adına ne tür adımlar atılmakta ve diplomatik faaliyetler yürütülmektedir?

Afrika’da Eğitim Konusu

Sömürgecilik dönemi uygulamaları diğer pek çok alanda olduğu gibi eğitim alanında da Afrika kıtası ülkelerine oldukça büyük bir darbe indirmiştir. 8-10. yüzyıllar arasında Cezayir, Fas ve Mısır gibi ülkelerde kurulan Zeytune Medresesi, Karaviyyin, el-Ezher Üniversitesi gibi çeşitli eğitim kurumları kendi zaman dilimi içerisinde dünya çapında bir üne ulaşsa da; sömürgeci Avrupalıların gelmesiyle beraber kıtanın gerçek sahiplerinin dilinden ve kültüründen koparılması eğitim sistemlerini de olumsuz etkilemiş, işgalci devletler büyük oranda misyonerlik faaliyetlerine ve kiliseye dayalı kendi eğitim modellerini kıtaya yaymaya çalışmışlardır.  Bütün bu olumsuz tabloya rağmen, Afrika ülkeleri eğitim alanında gün geçtikçe var olanın üzerine koymakta ve gelirlerinin önemli bir kısmını bu alandaki çalışmaların daha da ileriye götürülmesi için değerlendirmeye çalışmaktadırlar. Örneğin 1951 yılından günümüze kadar 18 Nobel ödülü Afrika kıtasında yer alan ülkelerin vatandaşları tarafından kazanılmıştır. Günümüzde de kıtada sayısı 6 milyonu aşan bir öğrenci kitlesi mevcuttur. Kıtadaki yükseköğretim kurumlarının sınırlı sayıda olması ve nitelik olarak birçoğunun arzu edilen düzeyde olmaması nedeniyle Afrikalı öğrencilerin yaklaşık % 15’i eğitim için başta komşu ülkeleri olmak üzere yurt dışındaki ülkeleri tercih etmektedirler. Komşu ülkeler dışında en çok tercih edilen ülkeler Amerika Birleşik Devletleri ve eski sömürgeciler İngiltere ve Fransa’dır. Dil avantajı (lingua franca faktörü) ve bu ülkelerin eğitim kurumlarının prestijli bir yapıda olması Afrikalı öğrencilerin dikkatini bu üç ülkeye yöneltmektedir. Zira dünya üzerinde resmi dil olarak konuşulan Fransızcanın % 55’i Afrika kıtasında konuşulmaktadır.

Türkiye’ye Her Geçen Gün Artan İlgi

Afrikalı öğrencilerin yükseköğretim tercihlerinde Türkiye her geçen gün daha fazla ön plana çıkmaktadır. 2013-2014 yılında Türkiye’de bir yükseköğretim kurumuna kayıt yaptıranların sayısı 3.383, 2014-2015 yılında kayıt yaptıranların sayısı 5.320, 2015-2016 yılında kayıt yaptıranların sayısı ise 6.744 olarak açıklanmıştır. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nca verilen “Türkiye Bursları” Afrikalı öğrenci sayısındaki artışın en önemli sebeplerindendir. Yaklaşık 4500 öğrenci “Afrika Bursları” kapsamında sağlanan maddi destek ile eğitimini sürdürmektedir. YÖK’ün “Afrika Açılımı Eylem Planı” da, Afrika’daki başarılı öğrencileri Türkiye’de eğitmeyi ve dolaylı olarak uzun vadede kıtanın kalkınmasına fayda sağlamayı amaçlamaktadır. Belki de bu sürecin en olumlu hamlelerinden birisini Karabük Üniversitesi, Çad Cumhuriyeti ile gerçekleştirdi ki bu teşebbüsün “Karabük Modeli” olarak ihya edilmesi ve tüm üniversitelere model teşkil etmesi çok isabetli olacaktır. Buna ek olarak YÖK, belirlediği plan çerçevesinde son iki yılda Cezayir, Tunus, Fas, Gambiya, Cibuti, Nijerya, Ruanda, Sudan ve Uganda ile mutabakat zaptı imzalanmıştır. 19-21 Ekim 2017 tarihleri arasında düzenlenen “Türkiye-Afrika Eğitim Bakanları Konferansı”nın ardından da 28 Afrika ülkesi ile eğitim-öğretim alanında 41 ayrı anlaşma imzalanmıştır. Türkiye’de faaliyet gösteren Uluslararası Anadolu İmam Hatip Liseleri Afrikalı öğrencilere de hizmet vermektedir. Kıta ülkelerine hizmet vermesi ve dinsel farklılıklardan doğan çatışmaların önüne geçmesi beklenen nitelikli din adamlarının yetiştirilmesi amacıyla hâlihazırda devlet garantörlüğünde 434 Afrikalı öğrenci bu liselerde eğitim almaktadır. Uluslararası Anadolu İmam Hatip Liselerine en çok öğrenci gönderen Afrikalı ülkeler ise Tanzanya, Uganda, Burundi ve Cibuti’dir. Ayrıca 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından FETÖ ile yurt dışında eğitim alanında mücadele etmek amacıyla kurulan Maarif Vakfı da, bu örgüte yönelik okulların Türkiye Cumhuriyeti’nin girişimleriyle birçok Afrikalı devlet tarafından kapatılmasının ardından doğan boşluğu doldurmaya ve yeterli seviyede olmasa da kıtada eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmeye çalışmaktadır.

Türkiye’de Eğitim Gören Afrikalı Öğrenciler

2017 yılı Mayıs ayı verilerine göre kıtadaki 54 ülkeden toplamda 12.207 öğrenci yükseköğrenimini Türkiye’de sürdürmektedir. Öğrencilerin yaklaşık % 75’i erkek öğrencilerden oluşmakta ve önemli bir kısmı Müslüman ülkelerden gelmektedir (Türkiye’ye en çok öğrenci gönderen ülkeler Libya, Nijerya, Somali, Etiyopya ve Tanzanya’dır). Bu yönüyle halkının neredeyse tamamı Müslüman bir ülke olan Türkiye’nin, diğer Müslüman Afrikalı ülkelerden öğrenci çekebilme kapasitesi oldukça dikkat çekicidir. Fakat Türkiye yalnızca Müslüman ülkelerden değil, halkı Müslüman olmayan Afrikalı ülkelerden de ciddi oranda öğrenciyi yükseköğrenim için kendisine çekebilmektedir.  Ülke bazında Türkiye’de eğitim gören öğrenciler, bu öğrencilerin cinsiyetleri ve Türkiye’de eğitim gördükleri iller şu şekildedir:

Ülke Bazında Eğitim Gören Afrikalı Öğrenci Sayısı (2017)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İl Bazında Eğitim Gören Afrikalı Öğrenci Sayısı (2017)

İl AdıErkekKadınToplam
ADANA13426160
ADIYAMAN213
AFYON13720
AĞRI8412
AKSARAY9211
AMASYA628
ANKARA1.4536542.107
ANTALYA23895333
ARTVİN202
AYDIN702494
BALIKESİR19423
BARTIN112
BATMAN12012
BAYBURT10313
BİLECİK9413
BİTLİS202
BOLU401858
BURDUR171431
BURSA23353286
ÇANAKKALE371451
ÇANKIRI101
ÇORUM16117
DENİZLİ8517102
DİYARBAKIR10717
DÜZCE448
EDİRNE221436
ELAZIĞ341145
ERZİNCAN123
ERZURUM511061
ESKİŞEHİR28683369
GAZİANTEP32880408
GİRESUN639
GÜMÜŞHANE404
HATAY527
IĞDIR617
ISPARTA8531116
İSTANBUL2.9751.1224.097
İZMİR654259913
KAHRAMANMARAŞ14822
KARABÜK

KARABÜK MODELİ

Ayrıntılı bilgi için tıklayınız. Karabük Modeli ve Afrika

133

2018 Yılı:

446

18

 

102

151

 

548

KARAMAN303
KARS123
KASTAMONU12071191
KAYSERİ31582397
KIRIKKALE17724
KIRKLARELİ213
KIRŞEHİR011
KİLİS101
KOCAELİ16840208
KONYA29065355
KÜTAHYA321547
MALATYA351045
MANİSA461359
MARDİN707
MERSİN38543
MUĞLA601373
NEVŞEHİR224
NİĞDE20121
OSMANİYE101
RİZE235
SAKARYA20856264
SAMSUN312105417
SİİRT404
SİNOP224
ŞANLIURFA10111
TEKİRDAĞ11213
TOKAT TOPLAM13114
TRABZON11346159
UŞAK8632118
VAN6511
YALOVA11213
YOZGAT909
ZONGULDAK351045
GENEL TOPLAM9.0153.19212.207

 

Afrikalı Öğrencilerin Sorunları ve Sonuç Yerine

Eğitim için ülkemizde bulunan Afrikalı öğrenciler çeşitli sorunlarla karşılaşabilmektedirler. Bu sorunlardan biri günümüzde neredeyse bütün dünyada var olan Afrika’ya yönelik algılardır. Ancak Türkiye’de insanların zihinlerindeki Afrika imajı giderek olumlu bir seyir izlemektedir. Afrikalı öğrencilerin eğitim-öğretim amacıyla ülkemize gelmesi kısa, orta ve uzun vadede olumsuz algının en azından ülkemizde yıkılmasına olanak sağlamıştır. Kıta ülkelerinden eğitim için Türkiye’ye gelenlerin yaşadığı diğer bir sorun ise hemen her toplumda mevcut olan yabancılara (bizim nazarımızda misafir öğrencilerdir) ait ön yargının ve Afrikalılarla daha önce bir arada yaşamamış olmanın getirdiği tereddütlerdir. Bu durum zaman zaman oldukça olumsuz durumlara sebebiyet verebilse de, bilhassa ülkemizdeki yeni neslin bir ya da birkaç önceki nesle göre Afrika’dan gelenlerle daha çok etkileşimde olması neticesinde bu ön yargı halinin zamanla ortadan kalkması olası görünmektedir.

2016-2017 eğitim-öğretim yılında Türkiye Cumhuriyeti tarafından 1075’i Sahraaltı Afrika’dan olmak üzere 1312 Afrikalı öğrenciye yükseköğrenim bursu tahsis edilmiştir. 2017-2018 eğitim öğretim yılıyla birlikte ülkemize gelen Afrikalı öğrenciler de düşünüldüğünde, Türkiye’deki 100.000’i aşkın yabancı öğrencinin yaklaşık 14.000’ini Afrikalılar oluşturmaktadır. Eğitim için yurt dışını seçen yaklaşık 600.000 Afrikalı öğrenci göz önüne alındığın bu rakam nispeten düşük bir yüzdeye denk gelse de, her geçen yıl ülkemize eğitim amacıyla gelen Afrikalıların sayısında ciddi bir artış görülmektedir. Bu rakamların gelecekte daha da artması beklenmektedir. Eğitim vesilesiyle Türkiye’ye gelen Afrikalı öğrencilerin, eğitimlerini tamamlayıp ülkelerine döndüklerinde bir yandan kıta ülkelerinin kalkınmasına ve gelişmesine olumlu yönde katkı sağlaması diğer yandan ise “Türkçe konuşan” ve “Türkçe düşünebilen”, sömürü düzenine karşı Türk vatandaşları ile aynı hisleri besleyebilen bu öğrencilerin Türkiye’nin kıtadaki yumuşak gücü olması beklenmektedir. Ortaya çıkan bu durum, Türkiye’nin 2023 ve 2071 vizyonları ile de örtüşmektedir.

Kaynakça

http://aa.com.tr/tr/analiz-haber/turkiye-afrika-iliskilerinde-yukselen-yildiz-egitim/1060756

http://aa.com.tr/tr/turkiye/afrikali-ogrenciler-ulkeleriyle-turkiye-arasinda-kopru-kurmak-istiyor/821590

http://sahipkiran.org/2017/05/19/afrika-gunu/ulkeler-bazinda-afrikali-ogrenci-sayilari/

http://sahipkiran.org/il-bazinda-detayli-afrikali-ogrenci-sayilari/

http://www.tika.gov.tr

http://www.yee.org.tr

https://kdk.gov.tr/sayilarla/binlerce-uluslararasi-ogrenci-turkiye-burslari-projesiyle-turkiyede/7

https://www.yenisafak.com/gundem/turkiyedeki-yabanci-ogrenci-sayisi-100-binlere-ulasti-2598280

 

Share.

Yazar Hakkında

Hasan Aydın 1993 yılında İstanbul, Üsküdar’da doğdu. İstanbul’da geçen ilköğretim ve lise eğitiminin ardından, 2016 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler (İngilizce) Bölümünden derece ile mezun oldu. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında başladığı tezli yüksek lisans eğitimini 2018'de başarıyla tamamlayıp aynı bölümde doktora eğitimine başlamıştır. İleri seviyede İngilizce bilmektedir. İlgi alanları, Din ve Milliyetçilik, Sömürgecilik ve Afrika’da ABD Dış Politikası’dır.

Yorum Yap