Doğu Afrika Topluluğu (EAC) – Türkiye İlişkileri Üzerine Genel Bir Değerlendirme

0

1. Dünya Savaşı’nın ardından Fransa ve İngiltere’nin zayıflayarak çıkması ve sömürge yönetimlerinin bir bir sona ermesiyle birlikte bağımsız Afrika ülkeleri kurulmaya başlamıştır. 1800’lü yıllarda başlayan sömürge döneminin birçok Afrika devletinin bağımsızlığını kazandığı (18 sömürge kolonisi, sömürgesi oldukları ülkelerden bağımsızlığını aldı) ve ‘Afrika Yılı’ olarak adlandırılan 1960 yılına kadar sürdüğü genel kabul görmektedir. Her ne kadar bağımsızlık kazanılmış olsa da Afrika ülkelerinin sömürge sonrası dönemde sömürgeci güçlerle ilişkileri ‘bağımlı’ bir şekilde devam etmektedir. Bu yeni sömürge biçimi ‘neo-kolonyalizm’ olarak nitelendirilirken bu süreçte Afrika’da kimlik oluşturma çabaları gündeme gelmiştir.

“Afrika Afrikalılarındır” sözüyle hayat bulan bu kimlik arayışı bütünleşme çabalarını beraberinde getirmiştir. Sömürüden ve ırksal ayrımcılıktan kurtulma, sosyal ve siyasal eşitlik mücadelesi olarak ifade edilen Pan-Afrikanizm düşüncesi bu yıllarda ortaya çıkmıştır. Sadece Afrika’ya özgü çözümler değil, aynı zamanda daha fazla Afrika sorumluluğunu devreye sokmaya yönelik eğilimler de gelişmiştir.[1] Tek bir Afrika oluşturma çabaları tatlı bir rüya olarak kalırken, Afrika Birliği Örgütü ve devamı niteliğindeki Afrika Birliği yolunda önemli adımlar atılmıştır. 1963 yılında Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da kurulan Afrika Birliği Örgütü, Soğuk Savaş dönemi boyunca her iki kutuptan da uzak kalırken, Bağlantısızlar Grubu’na daha yakın hareket etmiştir. Örgüt, 2002 yılında Afrika Birliği (AfB) adını alıp “Afrika sorunlarına Afrika çözümleri” ilkesini benimseyerek politikalar üretmeye çalışmaktadır.

Sömürge yönetimlerinin oluşturduğu Fransızca Konuşan Devletler Topluluğu (Francophonie), Frank Birliği (Zone Franc) ve İngiliz Devletler Topluluğu (Commonwealth) gibi oluşumların dışında Afrika’da çok sayıda bölgesel örgüt kurulmuştur. Afrika’nın Gelişmesi İçin Yeni Ortaklık (NEPAD), Afrika Kalkınma Bankası (ADB) ve Afrika Ekonomik Topluluğu (AfET) Afrika’nın tamamını kapsayan örgütlerdir. Bununla beraber Doğu, Kuzey, Batı, Güney ve Orta Afrika’da kurulan bölgesel örgütler ekonomi merkezli kurulmuştur. Bu örgütler ayrıca güvenlik konusunda bölgesel işbirliğini artırma amacı taşımaktadır. Afrika’ya ilgi son yıllarda artarken özellikle Doğu Afrika Topluluğu (EAC) ülkelerinin yükselişi ayrı bir ilgiyi hak etmektedir. Bu çalışmada, Doğu Afrika Topluluğu (EAC) hakkında bilgiler verilirken Türkiye ile ilişkileri kısaca ele alınacaktır.

Doğu Afrika Yükseliyor ama Nasıl?

Doğu Afrika Topluluğu (EAC), Kenya, Tanzanya ve Uganda tarafından 1967’de kurulmuştur. Fakat anlaşmazlıklar nedeniyle 1977 yılında faaliyetlerine son veren bu oluşum, 1999 yılında imzalanan “kurucu anlaşma” ile yeniden canlandırılmıştır. 2007 yılında Burundi ve Ruanda’nın ve 2016 yılında Güney Sudan’ın katılımıyla topluluğun üye sayısı 6’ya yükselmiştir.[2] 1,8 milyon kilometrekarelik alana yayılan ve 145,5 milyon nüfusu barındıran EAC’nin merkezi Tanzanya’nın Aruşa (Arusha) kentindedir. Son 10 yıllık periyotta yıllık % 6’nın üzerinde büyüme kaydeden EAC ülkeleri özellikle inşaat, iletişim ve finans sektörlerinde hızlı bir ivme yakalamıştır.

Burundi, Kenya, Ruanda, Tanzanya, Uganda ve Güney Sudan ekonomik ve siyasal bütünleşme çabası içerisindedir. Barış, güvenlik ve istikrarın sağlanması; şeffaflık, sosyal adalet gibi değerlerin teşvik edilmesi; özel sektörün ve sivil toplumun güçlendirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi ve kaynaklardan sürdürülebilir bir şekilde faydalanılması topluluğun temel hedefleridir. EAC’nin nihai amacı ise siyasal bütünleşme çerçevesinde, üye ülkeler arasındaki ekonomik işbirliği ve koordinasyonun artırılması ve 2024 yılına kadar tek para uygulamasına geçişin tamamlanmasıdır. Bu kapsamda Gümrük Birliği (2006), Ortak Pazar (2010) ve Parasal Birlik (2013) protokolleri imzalanmıştır. 2024 yılından itibaren Doğu Afrika Merkez Bankası’nın faaliyete geçmesi planlanmaktadır. Daha sonraki dönemde ise siyasi bir federasyonun oluşturulması arzulanmaktadır. “One People, One Destiny” sloganıyla 2011 yılında yayınlanan EAC Geliştirme Stratejisi raporunda tüm ortak devletlerin 2030 yılına kadar orta gelir düzeyine ulaşma hedefi bulunduğu belirtilmektedir. Raporda, Dördüncü Kalkınma Stratejisi’nin bu hedeflere katkıda bulunacağı vurgulanmaktadır.[3]

Doğu Afrika Topluluğu Ülkeleri

 Afrika Schengeni Mümkün Mü?

Hedeflerden bir diğeri de sermaye ve emeğin zaman içerisinde bölge ülkeleri arasında serbestçe dolaşabilmesidir. Avrupa Birliği’ni örnek alan EAC, vizesiz ve pasaportsuz geçiş için çalışmalarını sürdürmektedir. Kenya, Ruanda ve Uganda gümrük birliğini tamamlamıştır ve bu ülke vatandaşları, 1 Ocak 2014’ten beri kimlik kartlarıyla her üç ülkede serbestçe dolaşabilmektedir. Burundi ve Tanzanya ise Somali’deki eş-Şebâb’ın terör saldırılarını gerekçe göstererek sınırlarını açmamaktadır.[4]

EAC ülkeleri nüfuslarının büyük çoğunluğu tarımla ilgilenmektedir. Kenya, Afrika’nın 8. büyük ekonomisidir. Üye ülkeler içerisinde kişi başı gelir seviyesi en düşük olan ülke 521 dolar ile Burundi’dir. 2000-2013 yılları arasında Ruanda % 162, Uganda % 141, Tanzanya % 132, Kenya % 79 ve Burundi % 57 büyüme kaydetmiştir. Bu dönemde dünya ortalaması ise % 38’dir. Aşırı yoksulluk, işsizlik, kayıt dışılık, savaş ve iç çatışmalar, Doğu Afrika ülkelerinin geleceğini tehdit etmeye devam etmektedir. Tarım sektöründeki yapı değişmeden yoksulluğun azaltılması konusunda bir ilerleme kaydedilemeyeceği görüşü yaygındır. Bunun yanında sınırlı sayıda mal üretimi ve ihracata dayalı olması eksi olarak yansımaktadır. Su ve enerji yetersizliği de bölgenin dezavantajlı olduğu bir başka durumdur.

Türkiye-EAC ilişkileri Ne Seviyededir?

Türkiye’nin Afrika politikası, tarihi bağlar ve açık bir sömürgecilik karşıtı söylem içermektedir.[5] 1998 yılında gündeme alınan Afrika Eylem Planı, Türkiye’nin Afrika açılımı için gerçek bir dönüm noktası olmuş ve bu kıtaya ilgiyi artırmıştır.[6] 1,28 milyarlık nüfusu ile Afrika, Türkiye için önemli bir ticaret ve yatırım potansiyeli arz etmektedir. Bu çerçevede son yıllarda Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkiler hızla gelişirken AfB, Türkiye’yi 2005’te “gözlemci ülke” ve 2008’de ise “stratejik ortak” ilan etmiştir. Karşılıklı üst düzey ziyaretlerle gelişen ilişkilerde dikkat çekici bir nokta ise 2002 yılında 12 olan Türkiye’nin Afrika’daki büyükelçilik sayısının günümüzde 40’a yükselmesidir. Afrika ülkelerinin temsilci sayısı da 35’i yerleşik, 18’i akredite misyon olmak üzere toplamda 53’e çıkmıştır. Türkiye’nin Afrika’ya olan ihracatı 2002-2012 yılları arasında yaklaşık 8,3 kat artmıştır. Sahra Altı Afrika baz alındığında 20 yıllık süreçte bu artışın 20 kattan fazla gerçekleştiği görülmektedir. Karşılıklı vizesiz seyahat, 25 milyar dolara ulaşan ticaret hacmi, doğrudan yatırımların yanında TİKA, YTB, Türk Kızılayı, AFAD, İHH, Cansuyu ve Gönüllüler gibi kurumlarla Türkiye’nin eli Afrika’nın her köşesine uzanmaktadır.

Afrika-Türkiye ilişkilerine paralel olarak EAC ülkeleriyle Türkiye’nin yakınlaşması da her alanda güçlü bir şekilde gelişmektedir. Özellikle son 10 yıllık periyot, güçlü yakınlaşmayı bariz bir şekilde gözler önüne sermektedir. Topluluk yetkilileri, 2012 yılından itibaren Tanzanya’daki Darüsselam Büyükelçiliği’ni ziyaret ederek Türkiye’nin EAC Ortaklık Fonu’na katılmasını istediklerini bildirmiştir.[7] Hızla gelişen ilişkiler çerçevesinde 10-11 Şubat 2015 tarihlerinde Aruşa’da düzenlenen EAC Ortaklık Fonu 22. Yönetim Kurulu Toplantısı ve EAC Ortaklık Fonu Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı’nda Türkiye’ye gözlemci statüsü verilmiştir. Türkiye’nin EAC’de ülkelerine ihracatı, 2000 yılında 14 milyon dolar iken 2013 yılında 305 milyon dolara çıkmıştır. Aynı dönemde ithalat ise 6 milyon dolardan 68 milyon dolara çıkmıştır. Bu bakımdan Türkiye ile EAC ülkeleri arasında Türkiye lehine asimetrik bir ilişki olduğu görülmektedir. Türkiye’nin Afrika’da sömürgeci geçmişinin bulunmaması ülkemiz hanesine olumlu olarak yansımaktadır. Bu bakımdan ilişkilerinde “kazandır-kazan” çerçevesinde bir izlenim bırakması uzun vadede hem Türkiye hem de bölge ülkelerine avantaj sağlayacak ve birliktelik sağlam bir temelde devam edecektir.

KENYA

Doğu Afrika bölgesine açılan kapı konumunda olan Kenya, bölgenin finans, iletişim ve ulaşım merkezidir. 2015 yılında yayınlanan Dünya Bankası raporunda Sahraaltı Afrika ülkeleri arasında Kenya’nın gelecek 15 yılda en hızlı büyüyen ekonomi olabileceği öngörülmüştür. Kenya ekonomisinin 2030 yılına kadar % 6’nın üzerinde büyüme kaydedeceği ve bu büyümenin Afrika ekonomilerinin üzerine olacağı vurgulanmıştır.[8] Kenya’nın başlıca ihracat ortakları Uganda, ABD, Tanzanya, Hollanda, İngiltere ve Pakistan; ithalat ortakları ise Çin, Hindistan, BAE, ABD ve Japonya’dır. Ülke, 2016 yılında yaklaşık 5.78 milyar dolarlık ihracat ve yaklaşık 14 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirmiştir.

Türkiye-Kenya ilişkilerine bakıldığında Nairobi Büyükelçiliği’nin 1968 yılında faaliyete geçtiği ve Kenya’nın 2012 yılında Ankara’da büyükelçilik açtığı görülmektedir. Kenya Cumhurbaşkanı Daniel Arap Moi, 1996 yılında Türkiye’yi ziyaret etmiş, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise Sahraaltı Afrika’ya ilk ziyaretini 20-22 Şubat 2009 tarihleri arasında Kenya’ya gerçekleştirmiştir. Türk Havayolları’nın (THY) 20 Şubat 2009 tarihinde Nairobi ve 5 Aralık 2012 tarihinden itibaren ise Mombasa seferleri başlamıştır. 2 Haziran 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar, Milletvekilleri, işadamları ve gazetecilerin yer aldığı bir heyetin eşliğinde Kenya’yı ziyaret etmiştir. Türkiye-Kenya ikili ticaret hacmi 2016 yılında 141 milyon ABD doları (Türkiye’nin ihracatı:127,9 milyon ABD doları; Türkiye’nin ithalatı: 13,1 milyon ABD doları) olarak gerçekleşmiştir. 2017 yılının ilk 9 ayı itibariyle iki ülke arasındaki ticaret hacmi 180 milyon ABD dolarını aşmıştır.[9]

Türkiye Bursları kapsamında, 2015-2016 eğitim-öğretim yılı için 35, 2016-2017 akademik yılında ise 43 Kenyalı öğrenciye burs tahsis edilmiştir. Tahsis edilen burs sayısı 2017-2018 eğitim öğretim yılında 7 olmuştur ki kanaatimizce bu rakam, çok yetersizdir. İkili ilişkilerin güçlendirilmesi noktasında lisansüstü burslara ağırlık verilmesi isabetli olacaktır.

TANZANYA

1979’da açılan, ancak bütçe yetersizliği nedeniyle 1984’te kapatılan Türkiye’nin Darüsselam Büyükelçiliği 2009 yılında tekrar faaliyete geçmiştir. Tanzanya’nın Ankara Büyükelçiliği de Şubat 2017’de faaliyete geçmiştir. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 22-23 Şubat 2009’da Tanzanya’yı, Tanzanya’nın eski Cumhurbaşkanı Jakaya Kikwete ise 17-21 Şubat 2010’da Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Doğu Afrika turu kapsamında 22-23 Ocak 2017 tarihlerinde Tanzanya’yı ziyaret ederken bu ziyarette 10 anlaşma imzalanmıştır.[10]

Tanzanya ile ticaret hacmi 2016 yılında 122 milyon ABD doları olarak kaydedilmiştir. Bu ülkeye ihracatımız 98,5 milyon ABD doları, ithalatımız ise 23,5 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir. THY’nin 14 Haziran 2010 tarihinde İstanbul-Darüsselam, 4 Aralık 2012 tarihinde İstanbul-Kilimanjaro arasında doğrudan uçuşlara başlaması Tanzanya ile ticaret hacmine önemli katkılar sağlamıştır.

Türk vatandaşlarının Tanzanya’daki yatırım miktarı 40 Milyon ABD doları civarındadır. Büyükelçilik kayıtlarına göre Tanzanya’da 870 Türk vatandaşı bulunmaktadır. Türkiye Bursları kapsamında Tanzanyalı öğrencilere yükseköğrenim bursları tahsis edilmektedir. 2016-2017 eğitim yılında Türkiye Burslarından yararlanmaya hak kazanan öğrencilerin sayısı 29 olmuştur.

UGANDA

Verimli toprakları, zengin doğal kaynaklarıyla Uganda, önemli bir ekonomik potansiyele sahiptir. Sahraaltı Afrika’nın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biridir. Uganda’da doğal kaynaklar bağlamında 6,5 milyar varil petrol ve 500 milyar m³ doğalgaz rezervi olduğu tahmin edilmektedir. Uganda’nın ekonomik kalkınmasının hızlandırılması için özellikle altyapı ve enerji yatırımlarına dönük gerekli planlamalar yapılmaktadır. 2016 yılı toplam dış ticareti 11,6 milyar ABD dolarıdır (4,5 milyar ABD doları ihracat ve 7,1 milyar ABD doları ithalat). İhracatında Sudan, Kenya ve Ruanda önde gelmektedir. İthalatında ise komşusu Kenya ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Çin önde gelmektedir.

Türkiye’nin Kampala Büyükelçiliği 2010 yılında, Uganda’nın Ankara Büyükelçiliği ise 2011 yılında faaliyete geçmiştir. Uganda Cumhurbaşkanı Yoweri Kaguta Museveni, 4-6 Mayıs 2010 tarihlerinde ülkemize resmi bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Museveni ayrıca, 31 Mayıs 1 Haziran 2012 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen II. İstanbul Somali Konferansı’na iştirak etmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mayıs-1 Haziran 2016 tarihlerinde Uganda’ya resmi bir ziyarette bulunmuştur. Bu ziyaret Türkiye’den Uganda’ya yapılan ilk Cumhurbaşkanı ziyareti olmuştur. Uganda ile ikili ticaret hacmimiz 2016 yılında 31 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. THY’nin İstanbul-Kigali-Entebbe, Entebbe-İstanbul dahil olmak üzere haftanın her günü günde bir defa uçuşu bulunmaktadır. Uganda’da Büyükelçiliğe kayıtlı 200 vatandaşımız yaşamaktadır.[11]

2017 yılına kadar 253 Uganda vatandaşı Türkiye Bursları’ndan yararlanmıştır. 2017-18 akademik yılında ise bu ülkeye 2’si doktora, 13’ü yüksek ve 28’i lisans olmak üzere 43 burs tahsis edilmiştir.

BURUNDİ

1962’de Belçika’dan bağımsızlığını kazanan Burundi’de Hutularla Tutsiler arasında 1993 yılında başlayan ve 300 bin kişinin ölümüne neden olan iç savaşın ardından 2000 yılında Aruşa Anlaşması imzalanmıştır. Burundi’deki krize kalıcı bir çözüm bulunabilmesini için Doğu Afrika Ekonomik Topluluğu (EAC) tarafından Burundililer arası diyalog süreci, 28 Aralık 2015 tarihinde başlatılmıştır.

Burundi’nin Ankara Büyükelçiliği Haziran 2014’te açılmıştır. Türkiye’nin Burundi’nin başkenti Bujumbura’da büyükelçilik açma süreci Haziran 2017’de başlatılmıştır. BM ile işbirliği içinde 31 Mayıs-1 Haziran 2012 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen II. İstanbul Somali Konferansı’na Burundi Cumhurbaşkanı Pierre Nkurunziza katılmıştır. Burundi ile ikili ticaret hacmi 2016 yılında 1,9 milyon ABD doları olarak kaydedilmiştir.[12]

Burundi’ye ‘Türkiye Bursları’ kapsamında yükseköğrenim bursları tahsis edilmektedir. 2016-2017 öğretim yılında 24 Burundi vatandaşına burs tahsis edilmiştir. Ayrıca, 1992 yılından bu yana her yıl düzenlenen ‘Genç Diplomatlar Eğitim Programı’na Burundi’den de diplomatlar katılmaktadır.

RUANDA

1994 Soykırımı’nın yıkıcı etkiler yarattığı Ruanda’da hızlı sosyal ve ekonomik ilerlemeler kaydedildiği bilinmektedir. Ruanda’da, son on yıldır ortalama yıllık % 7-8 oranında ekonomik büyüme kaydedilmekte, yatırım ortamı iyileştirilmeye ve yüksek teknoloji yatırımları arttırılmaya çalışılmaktadır. Vizyon 2020’yi uygulamaya koyan Ruanda hedefine hızla ilerlemektedir.

Türkiye’nin Kigali Büyükelçiliği Aralık 2014’te faaliyetine başlamıştır. Ruanda’nın Ankara Büyükelçiliği ise Ağustos 2013’te açılmıştır. Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, 21-23 Mart 2012 ve 28-30 Kasım 2012 tarihlerinde İstanbul’a gelmiştir. 3 Temmuz 2012 tarihinde Ruanda’nın başkenti Kigali’ye bir çalışma ziyaretinde bulunan dönemin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Başbakan, Dışişleri ve İşbirliği Bakanıyla görüşmüştür. TBMM Ruanda Dostluk Grubu 6 Mart 2016 tarihlerinde oluşturulmuştur. Ruanda Ticaret ve Sanayi Bakanı François Kanimba ise 2017 yılında Anadolu Ajansı’na konuşarak Türkleri tarım, imalat sanayi, enerji, altyapı ve turizm alanlarında yatırım yapmaya beklediklerini belirtmiştir.[13] Emekli Büyükelçi Numan Hazar da görüşmeleri sırasında Ruanda Başbakanı Bernard Makuza’nın Türkiye ile ilişkileri geliştirmeye hazır olduklarını belirtmiştir.[14]

Ruanda ile 2016 yılı ticaret hacmi yaklaşık 30 milyon ABD dolarıdır. İhracatımız 29,5 milyon ABD doları, ithalatımız ise 90 bin ABD doları civarındadır. THY’nin 15 Mayıs 2012 tarihi itibariyle Ruanda’ya (Kigali) doğrudan uçuşu bulunmaktadır. Son üç yıldır Türk şirketlerin Ruanda’da üstlendiği 20’yi aşkın yatırımın toplam değerinin 400 milyon ABD dolarına yükseldiği bilinmektedir. Bu oran aynı dönemde Ruanda’ya yapılan yerel veya dış kaynaklı yatırımın % 13’üne tekabül etmektedir.[15]

Ruanda’ya, Türkiye Bursları kapsamında, her yıl yükseköğrenim bursu tahsis edilmektedir. 2016-2017 akademik yılında 17 Ruandalı öğrenciye burs tahsis edilmiştir.

GÜNEY SUDAN

Güney Sudan 2011 Ocak ayında yapılan referandum çerçevesinde 9 Temmuz 2011 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiş ve Birleşmiş Milletler’in 193. üye ülkesi olmuştur. Bununla birlikte 2013 yılında iç savaşa sürüklenen ülkede 2015 yılında iç savaşı durduran barış anlaşması imzalanmıştır. Siyasi kaos ve ekonomik bunalıma ilave olarak kuraklık ve kıtlık felaketi yaşanmaktadır. 2017 yılının Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Salva Kiir Mayardit öncülüğünde yapılan girişimle, ülkedeki kabileler arası savaşın sonlanması ve siyasi istikrarın sağlamasını için “Milli Diyalog Süreci” başlatılmıştır.

Türkiye, Güney Sudan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülkelerden birisidir. Türkiye tarafından Ocak 2011’de açılan Juba Başkonsolosluğu, Güney Sudan Cumhuriyeti’nin bağımsızlık ilanının hemen ardından Büyükelçiliğe dönüştürülmüştür. Güney Sudan Cumhuriyeti de ilk büyükelçiliklerinden birini 2012 Haziran ayında Ankara’da açmıştır. Türkiye ile Güney Sudan Cumhuriyeti arasında karşılıklı olarak birçok üst düzey ziyaret gerçekleştirilmektedir.[16]

Türkiye ile Güney Sudan arasındaki ekonomik ilişkiler oldukça sınırlıdır. TÜİK verilerine göre 2017 yılının ilk çeyreğinde Güney Sudan’a 370 bin ABD doları ihracat gerçekleşmiştir. İki ülke arasında Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması Nisan 2017’de imzalanmıştır. Güney Sudan’da TİKA eşgüdümünde, kapasite artırımı ve teknik işbirliği çalışmalarına öncelik verilmektedir. Güney Sudan’da 3,5 milyar varil petrol rezervi ve 3 trilyon kübik feet doğalgaz rezervi olduğu tahmin edilmektedir. İhracatının neredeyse tamamı ve GSYİH’nın % 60’ı petrole bağlıdır.

Öte yandan Güney Sudanlı öğrencilere yükseköğrenim bursu tahsis edilmektedir. 2016-2017 akademik yılında 11 öğrenciye, ‘‘Türkiye Bursları’’ kapsamında burs verilmiştir.

Sonuç Yerine

Karşılıklı açılan büyükelçilikler, THY tarafından yapılan doğrudan seferler, iş çevreleri ve yardım kuruluşların yoğun faaliyetleriyle son 10 küsür yıllık dönemde Afrika-Türkiye ilişkilerinde büyük bir ivme yakalandığı görülmektedir. Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerine paralel olarak Doğu Afrika Topluluğu ülkeleriyle de ilişkileri hızlı bir şekilde gelişmektedir. EAC kendi içerisinde bütünleşmesini gerçekleştirirken birlikte hareket etme çabasına girmektedir. Topluluk ülkeleriyle ticaret hacimlerine bakıldığında Türkiye’nin ilerleme kaydettiği ancak ön sıralarda yer almadığı görülmektedir. Ayrıca ikili ticari ilişkilerde Türkiye lehine bir ticaret açığının oluştuğu görülmektedir. Türkiye için avantaj gibi görülen bu durum Afrika’ya yönelik ‘kazandır-kazan’ politikasının epey gerisinde durmaktadır. Ülkemizin ikili ilişkilerde düzenli ve daha dengeli bir çizginin benimsenmesi gerekmektedir. Öte yandan Türkiye’nin EAC ülkeleriyle ilişkilerinin yeterli seviyede olmadığı da görülmektedir. Gerekli alt ve üst yapının hazırlanarak bölgeye güçlü bir şekilde girilmesi gerekmektedir. Bu yapılırken hem küresel aktör davranışlarının hem de yerel unsurların iyice analiz edilmesi sağlam temeller atılması bakımından son derece önemlidir. Türkiye, doğru adımlar attığında Afrika’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi EAC ülkelerinde de fazlasıyla karşılık bulacaktır.

EAC ÜLKELERİ VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ KRONOLOJİSİ

 1967 –  EAC’nin ilk kuruluşu gerçekleşti.

1968 – Türkiye’nin Nairobi büyükelçiliği açıldı.

1977 –  EAC uyuşmazlıklar yüzünden faaliyetlerine son verdi.

30 Kasım 1993– Doğu Afrika Devlet Başkanları 1. Zirvesi, Uganda Kampala’daki Doğu Afrika İşbirliği için Kalıcı Üçlü Komisyon Komisyonu’nu kurdu.

14 Mart 1996 – Daimi Üçlü Komisyon Sekretaryası ve tam işbirliği operasyonları başlatıldı.

1996 –  Kenya Cumhurbaşkanı Daniel Arap Moi Türkiye’yi ziyaret etti.

28 Nisan 1997 – EAC Üye Devletleri, Çifte Vergilendirmeyi Önleme konusunda Üçlü Anlaşma imzaladı.

29 Nisan 1997 – Doğu Afrika İşbirliği Başkanları 2. Zirvesi, Tanzanya’da Aruşa’da gerçekleştirildi

30 Kasım 1999 – Doğu Afrika Topluluğu’nun Kuruluşu Anlaşması imzalandı.

7 Temmuz 2000 – Doğu Afrika Topluluğu’nun Kuruluşu Anlaşması yürürlüğe girdi.

15 Ocak 2001 – Doğu Afrika Topluluğunun 1. Zirvesi Aruşa’da gerçekleştirildi

30 Kasım 2001 – Aruşa’da düzenlenen EAC 3. Zirvesi; EAC Devlet Başkanları, Doğu Afrika Yasama Meclisi ve Doğu Afrika Adalet Divanı’nı başlattılar.

2 Mart 2004 – EAC Zirvesi, EAC Gümrük Birliği’nin Kuruluş Protokolünü imzaladı.

1 Ocak 2005 – EAC Gümrük Birliği faaliyete geçti.

5 Haziran 2007 – İkinci Meclis (EALA) yemin etti.

18 Haziran 2007 – Ruanda Cumhuriyeti ve Burundi Cumhuriyeti, EAC Antlaşması’na katıldı.

1 Temmuz 2007 – Ruanda ve Burundi EAC’nin tam üyesi oldu.

22 Ekim 2008 – Uganda Kampala’da düzenlenen ilk EAC-COMESA-SADC Üçlü Zirvesi gerçekleştirildi.

2009 – İlk olarak 1979’da açılan ancak bütçe yetersizliği nedeniyle 1984’te kapatılan Türkiye’nin Darüsselam Büyükelçiliği tekrar açıldı.

20 Şubat 2009 – THY’nin Nairobi (Kenya) seferleri başladı.

20-22 Şubat 2009 – Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kenya ziyareti.

22-23 Şubat 2009 – Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Tanzanya ziyareti.

1 Temmuz 2009 – Ruanda ve Burundi EAC Gümrük Birliği’ne katıldı.

20 Kasım 2009 – EAC Ortak Pazarı’nın Kuruluş Protokolü İmzalandı.

2010 –  Türkiye’nin Kampala (Uganda) Büyükelçiliği açıldı.

17-21 Şubat 2010 – Tanzanya eski Cumhurbaşkanı Jakaya Kikwete’nin Türkiye ziyareti.

4-6 Mayıs 2010 – Uganda Cumhurbaşkanı Yoweri Kaguta Museveni’nin Türkiye ziyareti.

1 Temmuz 2010 – EAC Ortak Pazar Protokolü, beş EAC Ortak Devleti tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girdi.

2011 – Uganda’nın Ankara Büyükelçiliği açıldı.

Ocak 2011 – Türkiye Güney Sudan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri oldu. Juba Başkonsolosluğu Büyükelçiliğe dönüştürüldü.

12 Haziran 2011 – Güney Afrika Johannesburg’da düzenlenen ikinci COMESA-EAC-SADC Üçlü Zirvesi gerçekleştirildi.

2012 – Kenya’nın Ankara Büyükelçiliği açıldı.

21-23 Mart 2012 – Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame’nin Türkiye ziyareti.

31 Mayıs- 1 Haziran 2012 – Uganda Cumhurbaşkanı Yoweri Kaguta Museveni, II. İstanbul Somali Konferansı’na katıldı.

31 Mayıs – 1 Haziran 2012 – Burundi Cumhurbaşkanı Pierre Nkurunziza II. İstanbul Somali Konferansı’na katıldı.

Haziran 2012 – Güney Sudan Ankara Büyükelçiliği açıldı.

5 Haziran 2012 – Üçüncü Meclis (EALA) yemin etti.

28 Kasım 2012 – EAC Ortak Devlet Başkanları, Aruşa’daki yeni EAC Genel Merkezini resmen açtılar.

28-30 Kasım 2012 – Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame’nin aynı yıl ikinci kez Türkiye ziyareti.

5 Aralık 2012 – THY’nin Mombasa (Kenya) seferleri başladı.

Ağustos 2013 – Ruanda’nın Ankara Büyükelçiliği açıldı.

30 Kasım 2013 – EAC Parasal Birliği Kuruluş Protokolü imzalandı.

1 Ocak 2014 – Kenya, Ruanda ve Uganda arasında serbest geçiş başladı.

Haziran 2014 – Burundi’nin Ankara Büyükelçiliği açıldı.

Aralık 2014 – Türkiye’nin Kigali (Ruanda) Büyükelçiliği açıldı.

10-11 Şubat 2015 – Türkiye’ye EAC’de gözlemci statüsü verildi.

6 Mart 2016 – TBMM Türkiye-Ruanda Dostluk Grubu kuruldu.

15 Nisan 2016 – Güney Sudan Cumhuriyeti, EAC Antlaşması’na katıldı.

2 Haziran 2016 – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kenya ziyareti.

5 Eylül 2016 –  Güney Sudan Cumhuriyeti EAC’nin tam üyesi oldu.

22-23 Ocak 2017 – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tanzanya ziyareti.

Haziran 2017 – Türkiye’nin Bujumbura (Burundi) Büyükelçiliği’nin açılması için çalışmalar başladı.

___________________________________________________________________________________

[1] Gilbert, E. ve Reynolds J. T. (2016). Dünya Tarihinde Afrika: Tarih Öncesinden Günümüze. Küre Yayınları.

[2] History of the EAC. https://www.eac.int/eac-history, Erişim Tarihi: 15.03.2018.

[3] East African Community. (2011). EAC Development Strategy (2011/12-2015/16) Deepening and Accelerating Integration.

[4] Doğu Afrika Ülkelerinin Birliği, http://m.dw.com/tr/do%C4%9Fu-afrika-%C3%BClkelerinin-birli%C4%9Fi/av-17357841, Erişim Tarihi: 20.03.2018

[5] Bilgiç, A. and Nascimento, D. (2014) Turkey’s new focus on Africa: causes and challens. Oslo: NOREF.

[6] Rudincova, K. (2014). New player on the scene: Turkish engagement in Africa: Szymanska, D. And Sroda-Murawska, S. (editors). Bultein of Geography. Socio economic Series, No. 24. Torun: Nicolaus Copernicus Univercity Press, pp 197-213.

[7] Doğu Afrika Topluluğu (EAC). http://www.mfa.gov.tr/dogu-afrika-toplulugu.tr.mfa, Erişim Tarihi: 16.03.2018.

[8] MFA. Kenya. http://www.mfa.gov.tr/sub.tr.mfa?78191836-8d38-4525-9ad8-ff749eace87e, Erişim Tarihi: 20.03.2018.

[9] The World Bank. Africa Competitiveness Africa Report 2015. https://openknowledge.worldbank.org/handle/10986/22014, Erişim Tarihi: 11.03.2018.

[10] MFA. Türkiye-Tanzanya Siyasi İlişkileri. http://www.mfa.gov.tr/turkiye-tanzanya-siyasi-iliskileri.tr.mfa, Erişim Tarihi: 20.03.2018

[11] MFA. Uganda. http://www.mfa.gov.tr/sub.tr.mfa?6fd4e74f-abd9-40ad-83e5-4ed31ffe96ba, Erişim Tarihi: 17.03.2018

[12] MFA. Burundi. http://www.mfa.gov.tr/sub.tr.mfa?f1d47c5e-0b7e-40d0-bbd7-bab161f46eb8, Erişim Tarihi: 20.03.2018

[13] Anadolu Ajansı. Ruanda’dan Türk yatırımcıya çağrı, https://aa.com.tr/tr/dunya/ruandadan-turk-yatirimciya-cagri/822154, Erişim Tarihi: 18.03.2018.

[14] Hazar, N. (2016) Türkiye Afrika İlişkileri: Türkiye’nin Dost Kıtaya Açılım Stratejisi. (3. Baskı). Akçağ Yayınları.

[15] MFA. Ruanda. http://www.mfa.gov.tr/sub.tr.mfa?3748ec7c-6f91-4154-8da8-2fcdefe5c6e6, Erişim Tarihi: 18.03.2018

[16] MFA. Güney Sudan. http://www.mfa.gov.tr/sub.tr.mfa?e6ea79b7-6c5a-4c52-8450-29de6d144fcb, Erişim Tarihi: 19.03.2018

Share.

Yazar Hakkında

Yorum Yap